MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

CİHAD

<< 1830 >>

DEVAM: 26- Savaşta Hile'nin ve Casus Göndermenin Caizliği

 

5. Cabir b. Abdillah

 

- - (-)

13192 (1)- Cabir b. Abdullah der ki: Hendek savaşında durum çetin olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kurayza oğullarından bize haber getirecek bir adam yok mudur?'' buyurdu. Bunun üzerine Zübeyr kalkıp gitti. Sonra onlardan haberle geri geldi. Durum bir daha çetin olunca ... Bu durum üç defa tekrarlandı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her peygamberin bir havarisi vardırı benim de havarim Zübeyr’dir'' buyurdu.

 

25298 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

13193 (2)- Cabir der ki: Hendek gününde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) askerlerden birini çağırınca Zübeyr geldi. Daha sonra yine birini çağırdı, yine Zübeyr geldi. Sonra bir daha birini çağırdı, yine Zübeyr geldi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim de havarim Zübeyr'dir'' buyurdu.

Süfyan: "İbnu'l-Münkedir'i bu mescitte dinledim" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim, fedail es-sahabe 4/1879 (2415), İbn Mace 1/45 (122), Taberani, M. el-Kebir (1/83), M. es-Sağir (2/12) ve İbn Ebi Asım, Sünne (2/610) rivayet ettiler.

 

 

 

13194 (3)- Cabir b. AbdiHad der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim bize düşman kuvvetlerinden haber getirir?'' diye sorunca, Zübeyr: "Ben getiririm" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim de havarim Zübeyr'dir'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

 

6. Ka'b b. Malik

 

- - (-)

13195 (1)- Ka'b b. Malik der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çoğu zaman bir savaşa gideceği zaman bir yeri gösterir, fakat başka bir yere giderdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk savaşını havaların çok sıcak olduğu bir zamanda uzaktan susuz çölü aşarak gelmiş ve çok sayıda düşmanla karşılaşmıştı. Bu sebeple Tebuk savaşında gideceği yeri açıkladı ve savaşa tam olarak hazır olmalarını söyledi.!

 

 

7. Enes

 

- - (-)

13196 (1)- Enes anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Süfyan'ın kervanının ne yaptığını öğrenmesi için Buseyse'yi casus olarak gönderdi. (Buseyse bu görevi yerine getirip haber vermek için) geldiğinde evde benden ve Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başka hiç kimse yoktu." -Ravi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in eşlerinden bazılarını da saydı mı bilmiyorum" dedi- Buseyse öğrendiklerini anlatınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkıp: ''Bizim bir hedefimiz vardır. Kimin devesi hazırsa bizimle gelsin!'' buyurdu. O zaman bazı kimseler develerinin Medine'nin dış mahallelerinde bulunduğunu söylemeye ve onları getirmek için izin istemeye başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hayır, sadece develeri hazır olanlar gelsin'' buyurdu. Sonra ashabıyla birlikte yola çıkıp müşriklerden önce Bedir'e ulaştı. Daha sonra da müşrikler gelince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına: ''Ben izin vermedikçe hiç kimse herhangi birşeye teşebbüs etmesin'' buyurdu. Müşrikler yaklaştığında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Haydi, genişliği gökler ve yer kadar olan Cenneti kazanabilmek için kalkın!'' buyurdu. Umeyr b. Humam el-Ensari: "Ey Allah'ın Resulü! Cennetin genişliği gökler ve yer kadar mıdır?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet!'' karşılığını verdi. Bunun üzerine Umeyr "Oh oh" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Niçin oh oh dedin?'' diye sordu. Umeyr: "Hayır, vallahi ey Allah'ın Resulü! Ben sadece onun ahalisinden olmayı ümit ettiğimden böyle dedim" karşılığını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şüphesiz ki sen onun ahalisindensin'' buyurdu. Bu sözlerden sonra Umeyr, sadağından (ok torbasından) birkaç hurma çıkarıp onlardan yemeye başladı. Sonra da: "Eğer bu hurmaları bitirinceye kadar hayatta kalacak olursam bu benim için uzun bir hayat olacaktır" diyerek elindeki hurmaları attı ve öldürülene kadar onlarla savaştı.

 

[Sahih]